Aşk şarkılarının eksikliğinden dem vuran İzel, “Eğer aşık olursam, şarkılar gelir. Bu konuda aslında hazırım. Yaklaşık 12 yıl kadar aşkı düşünmedim, ama bu yıl bir kıpırtı hissediyorum” dedi.
İzel, geçtiğimiz gün Nişantaşı City’s çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Gündeme dair samimi açıklamalarda bulunan İzel, özellikle eski dönem aşk şarkılarının eksikliğine ve sahne duruşuna dair dikkat çeken yorumlarda bulundu.
Gerçek aşkların artık yaşanmadığını söyleyen İzel, bu durumun müziğe de yansıdığını belirtti:
“Bugün dünyada kara bulutlar var. Gerçek aşklar artık yaşanmıyor, bu yüzden de kalıcı aşk şarkıları çıkmıyor. Mesela 1997’de çıkan ‘Kızımız Olacaktı’ hâlâ hatırlanıyor çünkü içinde gerçek bir aşk hikâyesi var. O dönem çocuk olanlar bile biliyor bu şarkıyı. Eskiden insanlar birbiriyle zaman geçirirdi, şimdi ise süreçler atlanıyor. Hoşlanmayı aşk sanıyorlar ama aşk bu kadar kolay değil.”
Yaklaşık 12 yıldır aşka kapılarını kapattığını söyleyen İzel, bu yıl duygusal olarak bir hareketlilik hissettiğini de dile getirdi.
“Eğer aşık olursam, şarkılar da gelir. Bu konuda hazırım. Bu yıl içimde bir kıpırtı var, sanki aşkı yeniden yaşayacak gibiyim. Olursa da hiç çekinmem, boynuna sarılıp pozlar veririm” dedi.
Sahne tercihleri ve kariyer yönetimiyle ilgili de konuşan sanatçı, bugüne kadar hiçbir sahne teklifini sadece para için kabul etmediğini söyledi:
“Parasız kaldığım zamanlar da oldu ama kalitemi düşürecek hiçbir işi kabul etmedim. Şarkıcılığımın her aşamasını titizlikle yönettim.”
İzel ayrıca, sahnede görselliğe verdiği önemi de şu sözlerle anlattı:
“Sahnede ilk bikini giyen kadınlardan biriyim. Ancak bu öyle bir şekilde ayarlandı ki, kimsenin gözüne batmadı. Her şey ölçülüydü.”
Sanat hayatı boyunca kalite çizgisinden ödün vermediğini vurgulayan İzel, açıklamalarıyla hem aşk hem de sahne disiplini konularında duruşunu bir kez daha ortaya koydu.
